Bir süre sessizce izledim, sonra kapıdan geçip chisato takayama biraz daha aradım. Bu sefer yaptı ve chisato takayama müziği dinlediği için özür dileyip gitmesine izin verdi. Ayağa kalkar kalkmaz o şişmiş yarrak pençelerinden çıkar gibi yüzünü tuttu ve gözümü tuttu ve beni mahvetti.